BAŞARI HİKAYELERİ

2 Temmuz 2015 Perşembe

BAŞARI HİKAYELERİ

Okunma Sayısı: 132970 Diğer GENEL


  • Sevginar Baştekin

    Sevginar Baştekin

    Sevginar Baştekin

    1K Kimya
    Çocukluğundan beri kimyager olmak isteyen Baştekin, 1988’de İTÜ Kimya Bölümü’nü birincilikle bitirdikten sonra, eğitimine Almanya’da devam etti. 2000 yılında Türkiye’de kendi işini yapmaya karar verdi. Laboratuvarında Türkiye’de olmayan leke çıkarıcılar üzerine Ar-Ge çalışmaları yaparak, formül, şişe ve etiket tasarımı dahil 100 ürün geliştirdi. Daha sonra 1K Kimya’yı kuran Baştekin, 200’den fazla formül geliştirdi ve “HighGenic” markasıyla silikonlu temizlik ürünleri, çokamaçlı temizleyiciler üretti. Büyük ilgi gören ürünleri, BİM ve A101 market zincirlerinde sürekli satılmaya başladı. 2020 yılı için üretim hedefi;100 bin ton üretim kapasitesiyle 60 milyon şişe üretmek. HighGenic’i 5 yıl içinde Amerika ve Avrupa’da raflarda konumlandırarak, dünya markası olmasını amaçlıyor.

  • Hande Çilingir

    Hande Çilingir

    Hande Çilingir

    Insider
    Üniversite yıllarında, eğitim sisteminin sorunlarını tabandan çözme hedefi olan sosyal sorumluluk projesi “BilgiAid” ile girişimcilik hayatına başladı. Daha sonra öğrencilerin yurtdışında ailelerin yanında kalarak İngilizce öğrenme konseptini Muğla Fethiye’de uygulamak için, “English and More” İngilizce dil okulunu kurdu. “English and More’un ardından çevrimiçi satış yapan şirketlerin, müşteri sadakatini ve büyümesini artırmasını sağlayan, çokkanallı bir müşteri deneyimi platformu olan Insider ı kurdu. Bugüne kadar 5,5 milyon dolar yatırım alan Insider’ın yaptığı kullanıcı davranışı tahminleri, hem site içerisindeki satışları artırıyor hem de reklam harcamalarını optimize ediyor. “2016 Europe’s 100 Hottest Startups” listesinde yer alan girişimiyle ilk günden itibaren globale açılmayı hedefleyen Çilingir’in, Rusya, Japonya ve Güney Kore dahil; Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Asya Pasifik bölgelerinde toplam 15 ofisi bulunuyor. 2018 yılında 25 ülkede global markalara hizmet vermeyi hedefliyor.

  • Büşra Yapıcı

    Büşra Yapıcı

    Büşra Yapıcı

    Petektar Tohum
    Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde okurken işçi olarak seralarda, mezuniyetinin ardından eşinin kurduğu gübre şirketinde çalışmaya başladı. Tohum üzerine Ar-Ge çalışmaları için gerekli olan finansmanı karşılamak amacıyla gübre satışı yaptı. 2008 yılında kriz nedeniyle gübre şirketinin faaliyetlerine son verdi. 2010 yılında, Antalya’da 40 dönüm alanda Petektar Tohum şirketini kurdu. Ar-Ge çalışmaları yaparak 15 çeşit kokteyl domatesi tescil ettirdi. Tadı köy domatesini andıran kokteyl domatesiyle, 2016 yılında ödül aldı. 2010’da, 400 m2’de 4 çeşitle başladığı üretimine, halen 127 dönümlük arazide devam ediyor. 15 çeşit domates, 7 çeşit salatalık, karpuz, muz ve kabak üretiyor. Silor salatalık tohumunda Türkiye ihtiyacının %90’nı karşılayan şirketin ilk hedefi, bu oranı domates, biber, kabak, karpuz gibi sebze tohumlarında da yakalamak. Petektar Tohum, iki kişiyle çıktığı yola, %75’i kadın olmak üzere 100’ün üzerinde çalışanıyla devam ediyor. Bir kadının ne olursa olsun kendi ayakları üzerinde durması gerektiğine inanan Yapıcı, kadına istihdam alanları sağlıyor. Gelecekte, yurtdışı temsilcikleri bulunan dünya çapında bir firma olmayı amaçlıyor.

  • Duygu Yılmaz

    Duygu Yılmaz

    Duygu Yılmaz

    Biolive
    İşinden istifa edip, zeytin çekirdeklerinden plastik üretme hayalini gerçekleştirmek için İTÜ Kuluçka Programı’na kayıt oldu ve ekibini kurarak çalışmalarına başladı. Kendi sağladığı finansmanla çıktığı yolculukta, laboratuvar araştırmaları 2 yıl sürdü. İlk iş fikri, İTÜ ve ODTÜ tarafından ofis imkânıyla desteklendi. Yaptığı çalışmalarla Boğaziçi Üniversitesi’nden ikincilik ödülü alarak Almanya’ya gönderildi. Orada eğitimlere ve firma görüşmelerine katıldı. Ardından Türkiye’ye döndü ve Vestel Ventures’tan aldığı yatırım desteğiyle kendi şirketini kurdu. Yılmaz’ın hedefleri arasında, Türkiye’deki tüm biyoatıkları plastiğe çeviren büyük bir işletme haline gelmek, 6 ay sonra ülkemizin ilk biyoplastik üreticisi olmak ve sektöre istihdam sağlamak yer alıyor.

  • Ece Çiftçi

    Ece Çiftçi

    Ece Çiftçi

    Sosyalben Akademi
    14 yaşında katıldığı bir konferansta sosyal sorumlulukla tanışan Çiftçi, dünya üzerinde her çocuğun eşit sosyal eğitim alamadığının ve çocukların özgüvensiz yetiştirildiğinin farkına vardı. Bunun üzerine, 5 arkadaşıyla birlikte Şanlıurfa’da düzenlediği atölyelerde, 100 çocukla bir araya geldi. Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji bölümünü kazanmasının ardından, çalışmalarına üniversitenin öğrenci kulübünde devam etti. 2012 yılına gelindiğinde, proje “SosyalBen” ismini alarak TV8’de yayınlanan “Bir Fikrin mi Var?” yarışmasında birinci seçildi. Türkiye’nin en genç kadın mütevelli heyeti başkanı olan Çiftçi, lise ve üniversitelere konuk olarak 50.000’den fazla gence sosyal sorumluluk alanında eğitim verdi. Her STK’nın kendini içeriden fonlayan bir modeli olursa, toplumsal fayda sağlayan kurumların sürdürülebilir olacağını gözlemleyerek, 2015’te “gönüllülüğün okulu” diye nitelendirdiği SosyalBen Akademi’yi kurdu. 2016’da, akademi bünyesine 2 kurumsal firmayı ve 7 özel öğretim kurumunu dahil eden Çiftçi, Türkiye’deki gönüllülük oranını artırmayı, sektördeki diğer STK’lara ve sosyal girişimlere rol modeli olmayı amaçlıyor. Ayrıca, SosyalBen Akademi’nin, “SosyalBen Vakfı”nı %45 fonlayabilen bir iç mekanizma haline gelmesini de hedefliyor.

  • Rana Tülin Yazıcı

    Rana Tülin Yazıcı

    Dress Best Uniforms

    Hacettepe Üniversitesi Yüksek Hemsirelik Okulu mezunu Yazıcı, esinin insaat sirketinde sekiz yıl çalıstıktan sonra, erkek egemen bir sektörde olmak yerine kendi isini kurmaya karar verdi. Fransız Balenciaga’ya ait Carven-Claude de Tourtour  ve Balenciaga üniforma markalarının temsilciligini alıp, Fransa’da aldıgı 45 günlük egitimin ardından Istanbul’da sirketini  kurarak, oteller için üniforma hazırladı. Canan Göknil ile beraber Dress Best Uniform markasını kurdu ve yurtdısına açıldı.  Günümüzde Accor, Fairmont Raffles, Swissotel, Radisson Blu, Marriott Group otellerinin Avrupa, Ortadogu ve Afrika bölgelerinin üniforma tasarım ve tedarikçisi haline gelen Dress Best Uniforms, ayda 75 bin üretim kapasitesiyle  çalısıyor.

  • Özlem Akbuğa

    Özlem Akbuğa

    Prokom Kompansatör

    Uludag Üniversitesi Idari Bilimler Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, bes yıl boyunca dıs ticaretle ilgilenen ve imalatı  olmayan bir sirkette çalısıp tecrübe kazandı. 2007 yılında esiyle beraber Prokom’u kurdu. Yüksek ısıya dayanıklı is güvenligi ve izolasyon ürünleri üreten sirket, otomotivden enerjiye, cam sanayisinden demir-çelige kadar, Türkiye’nin  büyük 500 sirketiyle çalısıyor. Ihracat yapıyor, projeler alıp mühendislik hizmeti veriyor ve teknik çözümler sunuyor.

  • Suna Önal

    Suna Önal

    Eryas Madencilik

    Suna Önal, maden mühendisi olarak çalıstıgı Norveç merkezli bir kurulusta olivin madeniyle tanıstı. Sirketin 2008 krizinde  Türkiye’den çekilmesiyle, 2009 yılında, Ankara’da kendi sirketini kurdu. Iki yıl boyunca alım satım yaparak çalısmalarına  devam eden Önal, kendi maden ocagını kurmak için üç yıl boyunca Türkiye’yi gezerek, olivin madeninin bulundugu yerleri arastırdı. Sonunda, Iskenderun-Hatay’da, Norveç kalitesindeki olivin madeni alanını kesfederek, 2011 yılında kendi  maden ocagının ruhsatını aldı. Tüm birikimini ve dıs finans kaynaklarını kullanan Önal, kendi imkânlarıyla Iskenderun Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim tesisi kurdu ve Türkiye’de ilk defa refrakter sanayisine olivin madenini enjekte etti. Su  anda 28 ülkeye ihracat yapan; yurtiçi ve yurtdısında demir-çelik, refraktör, kumlama gibi sektör ve alanlarda hammadde ihtiyaçlarını karsılayan Eryas Madencilik, halen Türkiye’nin en büyük olivin üreticisi konumunda bulunuyor.

  • Şule Mene

    Şule Mene

    Şule Mene Sağlık Araştırma Eğitim Danışmanlık

    Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Batı Karadeniz’de hastaların doktora erisiminin çok zor oldugu bir yerde, Bartın-Kurucasile’de doktorluk yaptı. Bu dönemde Ar-Ge’de çalısmak istedigini fark ederek, Harvard Business School’da isletme yüksek lisans egitimini tamamladı ve iki büyük Amerikan sirketinin Ar-Ge tesislerinde çalıstı. Aynı zamanda  uluslararası bir sirkette dokuz yıl yöneticilik yaptı. Klinik arastırmalar alanında 25 yıl çalısan Mene, proje yarısmasını  kazandıgı Sabancı Üniversitesi’nde girisimcilik egitimi aldı. 2002 yılında, daha çok merkezi sinir sistemi ve onkoloji alanında yeni gelistirilen ilaçların denemelerini yapmak amacıyla, kendi sirketini kurdu. 2005 yılında, Kocaeli  Gebze Organize Sanayi Bölgesi Teknoparkı’ndan teklif alarak, depo ve sirketini buraya tasıdı.

  • Zübeyde Demir

    Zübeyde Demir

    Marpak Ambalaj Kağıt Taşımacılık San. Tic. Ltd. Şti.

    1993 yılında Izmir’den Bursa’ya tasınan Demir, ticaret yapmak amacıyla 1995’te 90 metrekarelik bir dükkânda ambalaj  malzemesi satarak çalısma hayatına atıldı. Ülke ekonomisine katkı saglamak hedefiyle üretime odaklandı, küçük bir  makine satın alarak ara tabaka kâgıt kesmeye basladı. Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde 900 metrekarelik bir yere  tasınarak, ondüla karton ve oluklu mukavva sektöründeki isini büyüttü. Halen 3.800 metrekare kapalı alanda, %100 doga  dostu hammadde kullanarak üretime devam ediyor. Bosch A.S., Sonoca Ambalaj gibi firmalarla, tekstil ve otomotiv gibi genis yelpazeli sektörlerle çalısan Demir, müsteri memnuniyetini ön planda tutuyor.

  • Ayten Çöl

    Ayten Çöl

    Kılçak Çöl Çiftliği

    1949 yılında dogan Ayten Çöl, dönemin siyasi atmosferinden etkilenen bir ailenin ferdi olarak büyüdü. Babasının anısını en iyi sekilde yasatabilmek ve aileden kalan toprakları almak için hukuk mücadelesi verdi. Kazanınca, Amasya’daki Geldingen Ovası’nda bulunan 2 bin dönümlük Kılçak Çiftligi’nin basına geçip çiftçilik yapmaya basladı.  Amasya’yı hiç tanımadan, erkeklerin egemen oldugu bir alanda var olma mücadelesi veren genç kadının pancar  üretimiyle baslayan macerası, ekonomik kosulların ve arastırmacı kisiliginin etkisiyle farklı ürünlere yönelmesiyle devam etti. Amasya Ovası’nda patatesi ilk yetistiren kisi oldu. “Iyi Tarım” belgesi alarak, patates, sogan, mısır ve fasulye olmak  üzere Geldingen Ovası’na dört ürün yerlestirdi. Örtü altı sebze yetistiriciligi yaparak, besinci ürünü yerlestirmeyi de hedefliyor.

  • Beraat Tulya Madra

    Beraat Tulya Madra

    Santimetre

    ABD ve Istanbul’da yasayan Madra, 2005 yılında Ayvalık’a yerleserek Mimar Fırat Aykaç ile birlikte mimarlık ofisi kurdu.  Torna ögrenmeye baslayan Madra, Ayvalık’ta bu hobisine devam edebilmek için 2009 yılında torna ve fırın satın aldı.  Tarihi binaların restorasyonunu yaparken, satın aldıgı fırında porselen üretimine agırlık verdi. 2009’da, porselenlerini  satmak için Santimetre adında bir dükkân açtı. Evinin mutfagında bulunan atölyesini daha büyük bir mekâna tasıdı ve altı  kisilik ekiple üretime devam etti. Bardaktan cezveye, tabaktan sürahiye her türlü porselen ürününü tasarlayan Madra, dört yıldır kendi koleksiyonunu hazırlıyor.

  • Cevahir Asuman Yazmacı

    Cevahir Asuman Yazmacı

    Cevahir Konuk Evi

    2004 yılında Sanlıurfa’ya gelen misafirlerini agırladıgı 160 yıllık konakta iyi olmayan kosullarla karsılasan Cevahir Asuman  Yazmacı, valiligi ziyaret ederek tarihi konagın isletmesine talip oldu. Farkındalık yaratmak hedefiyle yola çıkan Yazmacı,  feodal anlayısın hakim oldugu sehirde kadına bakıs açısını degistirmek ve Sanlıurfa’ya gelenleri güzel bir mekânda  lezzetli yemeklerle agırlamak istedi. Sartların kötülügünü tespit eden Valilik, konagın isletmesini ihaleye açtı. Yazmacı, 19  erkegin arasında tek kadın olarak ihaleye katıldı ve kazandı. Butik otel ve restoran olarak 10 yıl islettigi konagı devretmek  durumunda kalan Yazmacı, hayallerinden vazgeçmedi. 700 yıllık bir hanı kiralayıp restore ettirerek, Sanlıurfa’ya Cevahir  Han Konuk Evi adlı yeni bir mekân kazandırdı.

  • Zeynep Arca Şallıel

    Zeynep Arca Şallıel

    Arcadia Bağları

    Turizmci ailesiyle 30 yasına kadar Istanbul’da yasayan Zeynep Arca Sallıel, Türkiye’de turizmi üretimle iç içe sunan, kendi sarabını, sebzesini, yemegini en üst kalitede üreten bir isletme kurmayı hayal etti. Türkiye’de sarap üretebilecegi bir yer ararken, üretim süreçleriyle ilgili egitim aldı ve yurtdısında staj yaptı. Bilimsel metotlarla üretime baslayacakları bölgeyi belirleyen Sallıel, 2006 yılında, Kırklareli-Hamitabat Köyü’nün bulundugu bölgede iki yıl topragın tekrar canlanmasını bekledi ve baglarını olusturdu. Bölgenin 6.000 yıllık bir yerlesim yeri oldugunu, Birinci Dünya Savası nedeniyle üretimin durdugunu ögrendi. Tekrardan bilimsel metotları uygulayarak bölgenin önemli şarap üreticilerinden biri oldu.

  • Aslı Elif Tanuğur

    Aslı Elif Tanuğur

    SBS Bilimsel Bio Çözümler

    Istanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisligi Bölümü’nden mezun olan Tanugur, aynı üniversitede yüksek mühendis unvanını kazandı. 2000 yılında çalısmaya basladıgı bal sirketinde bir laboratuvar kurarak, 14 yıl Ar-Ge ve kalite  direktörlügü görevini üstlendi. Daha sonra, arı ürünleri konusunda edindigi tecrübeyle, kendi sirketini kurmak üzere  çalısmaya basladı. Gıda alanında uzman Prof. Dr. Dilek Boyacıoglu ve Ziraat Mühendisi Taylan Samancı ile  beraber, KOSGEB tarafından desteklenen propolis projesiyle, 2013 yılında Istanbul’da SBS Bilimsel Bio Çözümler’i
    kurdu. Halen, Sözlesmeli Model ile Arı Ürünleri Üretimi çalısmalarıyla 60 bin kovandan bal, arısütü ve propolis temin ediyor. Yeni bir konsept yaratarak arı ürünlerinin tüketim algısını degistirmeye odaklanan Tanugur, propolis, arısütü ve balı karıstırarak sürülebilir bir ürün elde etti.

  • Esen Aksüt Sevinçli

    Esen Aksüt Sevinçli

    Slipstop

    Is hayatına Lee-Wrangler satıs departmanında basladı. Daha sonra Calvin Klein, Rifle, Big Star, Little Big gibi markaların  satıs departmanında yöneticilik yaptı. 2001’den itibaren 10 yıl boyunca YKM Merkez’de çocuk grubu kategori müdürü olarak çalıstıktan sonra, Çin’den aksesuar ürünleri ithal edip sattı. Çocuklarının havuz basında kayıp düsmeleri  nedeniyle bir arayısa giren Sevinçli, ıslak zeminde güvenligi saglayacak, kullanıslı ve kaydırmaz bir ürün gelistirmeye karar verdi. Bir yıl süren denemeler ve Ar-Ge çalısmaları sonucunda, Istanbul’da Slipstop sirketini kurarak, aynı isimle kaydırmaz tabanlı ayakkabı/patigi üretti. Kaydırmaz özelliginin yanı sıra kumda yürüme için ısı yalıtımına sahip ürün, eglenceli tasarımıyla çocukları hedef aldı. Disney ile anlasma yapan firma, Disney karakterlerinin oldugu ürünleri piyasaya sürmeye hazırlanıyor. 

  • Deniz Derman ve Sedef Dördüncü

    Deniz Derman ve Sedef Dördüncü

    Juico

    Saglıklı beslenme anlayısıyla meyve suyu pazarına girmeyi hedefleyen Deniz Derman ve Sedef Dördüncü, kendi evlerinin mutfagında ise basladılar. Daha sonra, halden aldıkları ürünleri sıkıp siseleyerek, kendi araçlarıyla dagıtan Derman ve Dördüncü, Juico markasının temellerini attılar. Gelen yogun talep üzerine isi büyütme kararı veren ikili, Ocak 2014’te Istanbul’da sirketlerini kurarak Juico markasını hayata geçirdiler. Mart 2014’te e-ticaret sitesi üzerinden de satılmaya başlanan soguk sıkım Juico’lar, pastörizasyon isleminden geçmedigi ve hiçbir katkı maddesi içermedigi için, üç gün boyunca tazeligini koruyan ve besin degeri yüksek içecekler olarak talep gördü. Soguk sıkım meyve-sebze sularının, kuruyemisli içecek karısımlarının ve bu içeceklerle kurgulanmıs detoks programlarının Türkiye’deki ilk temsilcisi olan Juico, pazarın yüzde 65’ine hitap ediyor.

  • Ebru Menşur Alkoy

    Ebru Menşur Alkoy

    ENS Piezoaygıtlar

    2009 yılında göreve basladıgı Maltepe Üniversitesi’nde, halen doçent doktor unvanıyla TÜBA ve TÜBITAK destekli projeler yürütüyor. Aynı zamanda Fen Bilimleri Enstitüsü müdürü olarak yöneticilik görevi de üstleniyor. Kendisi gibi akademisyen olan esiyle beraber, ülkemizde neredeyse hiç üretimi yapılmayan, tamamen dısa bagımlı oldugumuz bir alanda tamamlanmıs ve dısa bagımlılıgı bitmis ürün ortaya koyma, yerli üretim yapma fikri üzerine düsünmeye basladı. 2012 yılının mayıs ayında piezoelektrik seramik tasarlayıp gelistirdigi, sonrasında üretip dogrudan kullanıma sundugu ENS Piezoaygıtlar sirketini kurdu. Piezoelektrik seramikler, maruz kaldıkları mekanik etkiye karsılık elektriksel tepki veren, elektriksel bir uyarana ise mekanik tepki veren; yani elektriksel ve mekanik enerjiyi birbirine dönüstürebilen islevsel
    malzemelerdir.

  • Kamer Kemerkaya

    Kamer Kemerkaya

    Moralabs

    Oyun sektörünün Türkiye’de henüz çok gelismemis olmasından yola çıkan Kemerkaya, dünyada basarıyı yakalayan bir Türk oyun firması olma vizyonuyla Moralabs’i kurdu. 2013 yılı basında Ankara Bilkent Cyberpark’ta kurulan sirket, çoklu ortam mobil oyun gelistirme stüdyosu olarak hizmet veriyor. Kamer Kemerkaya, sektördeki 17 yıllık tecrübesi ve yedi kisilik ekibiyle, dünya pazarına çıkacak oyunlar gelistiriyor.

    Moralabs’in ürün gamı, temelde iki farklı profile sahip kullanıcılara  hitap ediyor. Ilki, gündelik (casual) adı verilen, oyuncuların kolaylıkla anlayabilecegi, gün içinde kısa zaman aralıklarında çok kez oynayabilecekleri yapıya sahip mobil oyunlar. Digeri ise ilkokul ve okul öncesi çagındaki çocuklar için egitsel çocuk uygulamaları ve oyunlar.

  • Gökçe Gülcüler

    Gökçe Gülcüler

    Ustamdan

    Uçak mühendisligi egitimi alırken, Gaziantep’e yaptıgı bir ziyaret sırasında dericilik zanaatıyla ugrasan Mehmet Usta ile tanıstı. Mehmet Usta’nın meslegine tutkusunu gören ve zanaatını devam ettirmek için yasadıgı ekonomik zorluklardan ilham alan Gülcüler, 2014 yılında Ustamdan girisiminin kurucu ortagı oldu.

    Girisimin amacı, zanaat ustalarının hikâyelerini ve üretimlerini daha genis kitlelere ulastıran bir köprü kurmaktı. Anadolu’daki zanaat ustalarıyla çalısan Gökçe Gülcüler, Türkiye pazarında sirketlerin kurumsal hediye ihtiyaçlarına usta ellerden çıkan ürünlerle çözüm buluyor, sirketlere özel hazırlanmıs hikâyeli hediyeler yaratırken zanaat ekosistemine katkı saglıyor.

    Anadolu’ya dair degerleri Türkiye'de gün yüzüne çıkarmayı, sonrasında dünyaya tanıtmayı, yasadıgı cografyaya ve zanaat ustalarına hak ettigi degeri verebilmeyi, sürdürülebilir lokal sistemler yaratmayı hedefliyor.

  • Nardane Kuşçu

    Nardane Kuşçu

    Narköy

    Adana Ceyhan’da bir çiftlikte dogan Nardane Kusçu, ilkokul ögretmeni olarak 42 yıl çalısıp emekli olduktan sonra bir organik tarım çiftligi kurma düsüyle yola çıktı. 2002 yılında Nar Egitim ve Danısmanlık Merkezi’ni, 2007’de ise organik tarım çiftligi ve yasam merkezi Narköy’ü kurdu.

    Kocaeli-Kandıra’da 100 dönüm arazi üzerinde bulunan çiftligin ihtiyaçları için önce tohumları ekti, ardından projenin temellerini belirledi. Ekolojik olarak sürdürülebilir, minimum karbon ayak izine sahip bir oteli bulunan ve misafirlere sunulan ürünlerin yüzde 80’inin Narköy’de yetistigi bir çiftlik kurdu. Bugün Narköy’de 1.200’ün üzerinde atalık tohum, atlar, büyükbas ve küçükbas hayvanlar, arılar ve sayısız bitki çesidi bulunuyor.

  • Ümmiye Koçak

    Ümmiye Koçak

    Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu

    Adana’nın Çelemli Köyü’nde 10 kardesin altıncısı olarak dünyaya gelen Ümmiye Koçak, her aileden en az bir kız çocugunu okutma zorunlulugu sayesinde ilkokula gitme fırsatını buldu. 19 yasında gelin gittigi Mersin-Aslanköy’de çocuk bakıp temizlige giderek ailesine katkı saglayan Koçak, 45 yasında ilk defa izledigi tiyatroda aradıgını buldu.

    Çevresinde gözlemledigi konulara dikkat çekmek için tiyatro oyunu yazmaya karar veren Koçak, 2001 yılında Arslanköy Kadınlar Tiyatro Toplulugu’nu kurdu ve büyük çabalarla yazdıgı oyunu köyün kadınlarına oynattı. Kadınların ezber yapabilmesi için onlara okuma yazma ögretti.

    Bugüne kadar 11 tiyatro oyunu yazan Koçak, 2005 yılında kadına karsı siddet sorununu anlatan “Yün Bebek” filmini yazdı ve yönetti. 49. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde galası yapılan film, Ümmiye Koçak’a New York Avrasya Film Festivali’nde Sinemada En Iyi Avrasyalı Kadın Sanatçı ödülünü kazandırdı.

  • İksir Sema Aydın

    İksir Sema Aydın

    İksir Resort Town

    2014 Yılı Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi

    Doğaya ve yaşadığı coğrafyaya aşık olan İksir Sema Aydın, Kastamonu ve Daday’ın turizm alanında gelişmesi ve bilinirliğinin artmasını yürekten isteyen ve elinden gelen her türlü çabayı göstererek hayalini kurduğu tesisi ile yöresinde fark yaratmayı başarmış girişimci bir kadın. Kastamonu’nun Daday İlçesinde dünyaya gelen İksir Sema Aydın, büyük bir tutku ve sevgiyle 24 yıl matematik öğretmenliği yaptıktan sonra turizmci olmaya karar veriyor. Memleketi Kastamonu’nun 7 bin yıllık tarihine, kültürüne, doğal güzelliklerine aşık olan İksir Sema Aydın, Kastamonu ve Daday’ın turizm alanında gelişmesi ve bilinirliğinin artmasını yürekten isteyen ve buna inanarak elinden gelen her türlü çabayı gösteren girişimci bir kadın. İksir Sema Aydın, hayal ettiği bölgeye ait turizm destinasyonu, doğa, tarih, kültür ve aktivitelerin içerisinde olduğu İksir Resort Town Tatil ve Yaşam Kasabasını hayata geçirerek hayallerini gerçeğe dönüştürmeye başlıyor. Aydın’ın Yaşam Kasabası’nda “Doğaya ve İnsana Saygı” felsefesinden yola çıkarak hazırlanan ‘Yaşam İksiri Formüllü’ ile her misafirin kendi tatil arzularını fazlasıyla gerçekleştirecekleri yeni bir deneyim kazanarak evlerine mutlu dönebilecekleri bir tatil sunmak amaç ediniliyor. Ayrıca, tesislerinde turizm bilincinin oluşması başta olmak üzere konusunda uzman kişiler eşliğinde kültür-sanat, fotoğrafçılık, mantar türleri gibi ücretsiz eğitim seminerleri düzenleniyor. Bununla kalmayıp 2014 yılı boyunca gençlerin meslek edinmeleri ve mesleksel gelişimlerini desteklemek için Kültür Turizm Bakanlığı onaylı turizm mesleği sertifikaları edinmelerine de sponsor oluyor. İksir Sema Aydın’ın kurduğu Huzur Kasabası’nda sürdürülebilirlik bilinciyle hareket ediliyor; tüm gıda ürünleri ve kültürel ürünler yöre pazarından temin edilirken aynı zaman da yöre kadınlarına özel ürün siparişleri verilerek bölge ekonomisine katkı sağlanıyor. Bununla da yetinmeyip yöresel ürünlere olan talebin artmasından dolayı www.kastamonudogalurunler.com isimli web sitesi ile yurt içi ve yurtdışı olmak üzer birçok yere satışlar gerçekleştiriliyor. Kuruluşunun sadece ilk 5 yılında 2 bin yabancı 80 bin yerli misafire ev sahipliği yapmış olan İksir Resort Town ve Yaşam Kasabası, sahip olduğu donanımsal alt yapısı ile Karadeniz Bölgesi’nin en büyük binicilik tesisine sahip. Sebze-meyve yetiştirilen 200 dönümlük arazisi ile bölgenin ekonomisine ve turizmine katkı sağlamaya devam ediyor.

  • Göknur Atalay

    Göknur Atalay

    GY Mühendislik Mimarlık A.Ş

    2014 Yılı Türkiye’nin Kadın Girişimcisi

    Türkiye’de enerji sektöründe tek kadın girişimci olma unvanına sahip olan Göknur Atalay, erkek egemen olan sektörde sadece kadınlara değil erkeklere de örnek olarak, kararlı adımlarla iş hayatına devam ediyor. ODTÜ Fizik Bölümü mezunu olan Atalay, yaşadığı ailevi sıkıntılara ve zorluklara aldırmadan, kararlılıkla ve işine odaklanarak başarıyı yakalamış girişimci bir kadın. İçerisinde bulunduğu maddi zorluklar sonrasında önceleri çalışmış olduğu enerji sektörüne girme kararı alarak kendi enerji şirketini kuruyor. Tüm bu yaşadıkları ve 13 yılın sonunda birçok firmaya vermiş olduğu mühendislik hizmeti sayesinde Türkiye’nin çoğu yerinde görmüş olduğumuz rüzgâr santrallerinin arkasındaki kadın girişimci olarak birçok büyük projeye imzasını atıyor. Göknur Atalay’ın kurucusu olduğu GY Mühendislik A.Ş. Enerji sektörü bünyesinde yer alan, kömür, doğal gaz, rüzgâr, güneş enerjisi santrallerinden büyük holdinglerin çözüm ortaklığına kadar hizmet veriyor. Türkiye’deki enerji yatırımlarının yanında Afrika’da Kızıl Deniz’in haritasının çıkartılması, Türkmenistan’da yapılması planlanan trafo ve hatların projeleri, Cezayir’de elektrik projelerinin yapılmasının yanı sıra ABD’nin Teksas Eyaleti’nde rüzgâr enerjisi proje çalışmalarına devam ediyor. Ayrıca yerli ve yabancı yatırımcılara destek vermenin yanı sıra kendi şirketi için santral kurulum çalışmaları da yapıyor. Enerji sektöründe uluslararası projelere imza atan Türkiye’nin bu alanda tek kadın girişimcisi olan Göknur Atalay’ın başarı hikayesi girişimci olmak isteyen tüm kadınlara cesaret verecek kadar güçlü: “Bu günleri hayal edemiyordum, şu anda bundan on yıl sonrasını da hayal edemiyorum. Bildiğim bir şey var bundan sonra da var gücümle, tüm bilgi birikimimle ve aynı istekle çalışmaya devam edeceğimi düşünüyorum. Üretken olmak, takdir görmek ve kazanç elde etmenin yanı sıra son derece mutluyum. Kar marjımın artmasından çok, işletmemi alkışlayan ellerin artmasını hayal ediyorum.” Sosyal girişimcilik tarafını da ihmal etmeyen Göknur Atalay, gençlere ulaşmayı ve onlara bilgi ve tecrübelerinden bahsetmeyi çok seviyor. Üyesi olduğu ANGİKAD bünyesinde her yıl düzenlenen organizasyon ile Anadolu’nun farklı yerlerinde okuyan 40 genç kızı Ankara’da ağırlayarak onlara öncülük yapıyor.